top of page
Writer's pictureilterisdogan

Justitia est fundamentum regnorum – Adalet mülkün temelidir.



Takip edenler bilebilir, Dubai’de Palm Cebel Ali adası, geçtiğimiz ay inşaat projelerine resmen açıldı. Ada üzerinde 80 kadar lüks otel ve resort inşaası planlanırken, toplamda çeyrek milyon insana ev sahipliği yapacak bir mega yapılaşma öngörülüyor. Tabi Dubai’nin imara açık diğer alanlarında da yapılaşma bir yandan devam ediyor, hatta dillere destan Palm Jumeira adası üzerinde bile hala yeni otellerin inşaası gündemde.


Birleşmiş Milletler raporuna göre, 2022 yılında BAE’nin yurt dışından cezbettiği yabancı yatırımın (FDI) toplam değeri 23 milyar usd mertebesinde.

Yabancı orijinli yatırım ortağı ve/ya müteahhitler için öngörülebilir ve sürdürülebilir ticaret ekosisteminin olmazsa olmazı tabii ki net, şeffaf, tutarlı ve güvenilir bir adalet sistemi. Bir diğer tabirle, ‘Mülkün temeli adalettir’.


Söz konusu projelerin hayata geçirilmesi sırasında proje paydaşları arasında doğabilecek uyuşmazlıkların çözümü için, Dubai/BAE yasalarını bilmeyen, hangi durumlarda nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan yabancı ülke orijinli paydaşlar, DIFC off-shore tahkim enstitüsünü kendilerine yakın buluyorlar, zira bu kurum uyuşmazlıkların çözümünde İngiliz hukukunu temel alıyor ve kendilerine havale edilen uyuşmazlıkların adil çözümü ile uluslararası çevrelerce saygınlık kazanmış prestijli bir kurum durumunda.


Enstitünün edindiği uluslararası güvenilirliğin belki de en güncel göstergelerinden biri, Rusya Federasyonu coğrafyasında, yaptırımlar sonrası dönemdeki ticari uyuşmazlıklar için Rusya dışında alternatif hakem heyeti olarak DIFC’nin önerilmekte olmasıdır. Hatta bu çizgide, geçtiğimiz hafta RAC (Russian Arbitration Center) ilk yurt dışı temsilciliğini DIFC bünyesinde açtı.


Dubai’de yatırım ve/ya müteahhitlik yapan veya yapmayı planlayan tüm yabancı orijinli firmalar veya onların kontrat danışmanlarının DIFC ve DIAC emsal kararlarını yakından takip etmeleri olabilecek en isabetli ve bilgece hareketlerden biridir.


Bu anlamda, DIFC’nin bir yatırımcı ile bir müteahhit (Panther v. MESC) arasında ortaya çıkan uyuşmazlık üzerinde verdiği çok yeni bir kararın en can alıcı hususlarını burada sizlerle paylaşmak istiyorum ;

(i) Müteahhit süre uzatımı için 28 gün içinde doğru kontratsal referans ile bildirimde bulunmazsa EoT hakkını, geri dönüşü olmayacak şekilde kaybeder.

(ii) Gecikme analizinin vaka kontekstine uygun olmayan modeller üzerinden yapılması EoT’nin reddi için yeterli bir sebeptir.

(iii) Gecikme analizlerinin karmaşık değil, sağduyuya hitap edecek nitelik, sadelik ve netlikte olması gereklidir.

(iv) Uyuşmazlığın taraflarından birinin getirdiği bağımsız ekspertin sunduğu gecikme analizinin tarafsızlığı ve başarısı, uyuşmazlığın çözümünde kilit rol oynayabilir.


Yurt dışında Türk mühendisliği, mimarlığı ve girişimciliğini temsil eden tüm müteahhit ve yatırımcılarımıza bol kazançlı projeler dileriz.


31 views0 comments

Comments


bottom of page